BAYAT (Devleti, Nimeti Bol)
Bayat Boyu Tarihi
Gölpazarı – Bayat Köyü’nün de bir mensubu olduğu Bayat, Bayadi, Bayad, Bayatlu, Bayatlı şeklinde tanımlanan Bayat Boyu; Oğuzların 24 boyundan biri olan ve askeri teşkilatlanmada sağ kanatta yer alan Oğuz Han’ın büyük oğullarından Gün Han soyundan gelmektedir. Adı “Zengin, Devlet ve Nimet sahibi – Devletli ve nimetli” anlamına gelip, kutsal hayvanı şahin, tamgası ise düz çizgi – Y harfi – Ok ile gösterilir. İslamiyet öncesi Korkut Ata (Dede Korkut) ile temsil edilen boy birçok Oğuz hanı ve manevi şahsiyet yetiştirmiştir. Orta Asya’da Siriderya (Seyhun) kıyılarında ve kuzeyindeki bozkırlarda yaşayan Bayat boyu XI. Yüzyıldan itibaren Kınık boyuna mensup Şelçuklu Hükümdarları yönetiminde Horosan ve İran üzerinden Anadolu ve Suriye’ye geldiler. Göçebeliği bırakarak Batı ve Orta Anadolu’da köyler kurdular. Dulkadiroğulları, İran’da Kaçarlar, Gündüzlüler, Bozca oğulları bu boydandır. Anadolu’nun Türk yurdu haline getirilmesinde önemli rol oynadılar. Dede Korkut (Korkut Ata) ile Şair Fuzuli bu boya mensuptur.
Obaları
Akça koyunlu, Ak Bayatlar, Akçalı, Ali Beğli, Aşıklar, Beçilü, Beyaz Dontlular, Bozcalı, Bozca oğulları, Boyalık, Boz-Guş, Çalışlı, Gözücekli, Gündüzlüler, Hasancılı, Hızırlı, İl-Dilekli, İnallı, Karabacak, Karaca Koyunlu, Kaçarlar, Kara Bayat, Kara Hamzalı, Keklicik, Kesmezli, Kızıl Donlu, Kuzu güdenli, Melek Hacılı, Muratlı, Pehlivanlı, Reyhanlı, Sofular, Şam Bayatı, Şarklı, Şedit Höyük, Şeyhli, Üçemli, Yabanlı, bazı oymak ve cemaatlarıdır.
Adıyaman, Afyon, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Çivril, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, Gümüşhane, Iğdır, Isparta, İzmir, İstanbul, K.Maraş, Kastamonu, Kayseri, Kars, Konya, Kütahya, Manisa, Niğde, Sakarya, Sinop, Sivas, Yozgat ve Zonguldak illeri ile Arapkir, Atabey, Ayaş, Bayat, Beyşehir, Bor, Çermik, Çivril, Durağan, Ereğli, Geyve, Gölpazarı, Gördes, Haymana, İncesu, Kadirli Kangal, Karaman, Kargı, Kaş, Korkuteli, Marmaris, Merzifon, Nazilli, Soma, Söğüt, Tarsus, Taşköprü, Tire, Tosya, Yenice, Yıldızeli ilçelerinde yaşamaktadırlar.
Gölpazarı – Bayat Köyü
Kadim adı ile “Bayad“ köyü; Bilecik il merkezine 35 km, Gölpazarı ilçe merkezine 13 km uzaklıktadır. 1487 yılında 5 hane ve 3 bekârdan oluşan köy; 1965 sayımlarında 560 kişi ile en fazla nüfusa ulaşmıştır. Köy nüfusu 1980 yılından itibaren gittikçe azalmaya başlamıştır. Köyde; 1800’lü yıllarda yapıldığı bilinen ve 1900’lü yıllara kadar kullanılan tarihi bir cami mevcut olup özellikle tavanındaki ahşap işçiliği yönüyle korunması gerekli yapılardan olduğu düşünülmektedir.
Köyde ağırlıklı olarak tarım yapılmakta, fazla olmamakla birlikte hayvancılıkla uğraşılmaktadır. 1970 ve 1980’li yıllarda başta İstanbul olmak üzere yurt dışına oldukça yoğun göç vermiştir. Ancak dışarıya göç eden bu insanların köyle irtibatları halen devam etmekte, köyde düzenlenen her türlü girişim ve etkinlik dışarıda ki Bayatlılar tarafından desteklenmektedir.
Antik Çağ Döneminde Bayat Köyü: Bayat köyü çevresinde bulunan sunak ve mezar yazıtlarından köyün antik çağ tarihinin MS. 212 yılına kadar uzandığı köyün çevresinde bulunan mezar yazıtından anlaşılmaktadır. Köyde bir adet yazıt taşa rastlanmış, buna ilaveten bir mezar ateli de köyün 3 km kadar doğusunda bir tarlada bulunmuştur. Bayat ve Kasımlar köyleri arasında “Kapu Kaya” mezarı Bayat köyünün de içerisinde bulunduğu bölgenin çok eski bir yerleşim yeri olması aşikârdır.
Osmanlı Döneminde Bayat Köyü: XII-XIII. yüzyıllarda Eskişehir-Bilecik yöresinin uç olması Gölpazarı bölgesinin Bizans ve Türkler arasındaki rekabet alanı olması çeşitli Türk boyları bu bölgeye yerleştirilmiştir. Bu boylardan biri de bu bölgeye yerleştirilen Bayat köyüdür. Köyün ismi Türkiye Selçukluları ve Erken Osmanlılar zamanından günümüze yadigâr olarak kalmıştır. Köyün, Osmanlı döneminde Bayram Gazi önderliğinde “Bayad” ismi ile kurulduğu ve sonrasında “Ahi İdris zaviyesine vakfedildiği tahrir defterlerinden anlaşılmaktadır. Osmanlı döneminde Bayad köyü, Söğüd ilçesi Mirliva Hasları kayıtlarında geçen önemli bir köy görünümündedir. Mirliva Hasları; Osmanlı İmparatorluğu’nda geliri 100 bin akçeden fazla dirliklerdir. Bu dirlikler; Padişaha, hanedan üyelerine, veziriazama, beylerbeyine, sancak beyleri ve üst düzey devlet görevlilerine verilirdi. Köyün basılı kaynaklarda bilinen en eski tarihi 1487’dir.
Osmanlı Dönemi Vakıfları: Bilecik ve yöresi Osmanlı devletinin kurulduğu coğrafya olması açısından son derece önemlidir. Osmanlılar takriben söğüt ve çevresine 1230’lu yıllarda yerleşmişler ve bölgede ağırlıklarını arttırarak önce beylik sonra devlet haline gelmişlerdir. Bunu sağlamalarında pek çok etken rol oynamıştır. Bunlardan bir tanesi ve hatta fütuhat politikasının başlaması açısından düşünüldüğünde beklide en önemlisi Ahilerden aldıkları destektir. Nitekim Osman Bey’in Şeyh Edebalı ile münasebeti sonrası fetihlere başlamış ve bu süreç kısa süre sonra Osmanlıları İznik ve Bursa gibi iki önemli şehrin önlerine taşımıştır. Bölgede bulunan Ahi varlığı dikkate alındığında Ahilerin Osmanlı kuruluşunda oynadıkları rol daha fazla ortaya çıkmaktadır. Diğer yandan özellikle Osman Bey döneminde sayıları çok fazla olan Ahi vakıf ve zaviyeleri yine onların kuruluştaki önemine işaret etmektedir. Nitekim Ahilere ait olan kurumlar İnegöl’den Eskişehir’e İnönü’den Söğüt’e Gölpazarı’ndan İznik’e tüm kuruluş coğrafyasında geniş bir alana yayılmışlardır. Bu durum bile tek başına Ahilerin kuruluştaki rollerini göstermektedir. Gölpazarı ve yöresinde bulunan en önemli zaviye Selat in-i Maziye’den vakıf olarak geçen ve Bayat köyünde bulunan “Ahi İdris Zaviyesidir.
Zürri Vakıflar
Mezra/Köy : Sayım Tarihi: Mutasarrıf :
Bayat 1521/1573 Bayram Gazi Vakfı
Sultan Beyazıd’tan Muhtelif Vakıflar
Mezra/Köy : Sayım Tarihi: Mutasarrıf :
Bayat Köyü 1521/1573 Bayram Gazi Vakfı
Bayram Gazi Vakfı
1521, 573:Bayat köyünde Bayram Gazi tarafından vakfedilen bir çiftlik yer İdris oğlu Musa ve Derviş Karaca mutasarrıflığında iken son olarak Yusuf, Hüseyin, Ali ve Evhad’a müntakil olmuştur. Hâsılı 50 akçeden 150 akçeye yükselmiş olup ilk sayımda 2 son sayımda 5 nefer mukayyettir. Bayram Gazi – İdris – Musa – Derviş Karaca – Yusuf – Hüseyin – Ali ve Evhad isimli kimseler padişah nişan-ı şerifi ile tasarruf etmişler.
Kültürel ve Sosyal Özelliklere Ait Örnekler
Halk Sanatları: Her evde dokuma tezgâhı vardı. Köylü kendi giydiği kıyafetlerden evde kullandıkları örtülere kadar dokuma tezgâhlarında kendileri dokurdu. Çıkrıkla yün eğrilir çoraplar yapılırdı. Erkekler sepet sele örer, demircilik, kaynakçılık ile uğraşılırlardı. Keçi kılından heybe örülürdü.
Kıyafet: Bayat köyünde ise kadınların dokuduğu dokumalardan üç etek kıyafetler yapılır, göynekler dikilir, aba pontol, külotlu pantolon giyilir. Kadınlar üstüne önü açık kişi boyundan daha uzun siyah kirlik giyerler. Bu kirliğin alt eteğini 30-35 santim katlayarak bel hizasına getirilir ve burada ön uçlar bir, bir üzerine getirilecek şekilde içten geçirilir ve sabitlenir. Altlarına şalvar giyerler başlarında da beyaz bir örtü olur.
Halk Hekimliği: Bayat Köyünde konuşamayan çocuklarının dilinin altı usturayla az bir şey kesilir kan aktığında birazda korkuyla çocuk bağırmaya başladığından çocuğun konuşacağına inanılır ve yaptırıldı. Ayrıca çocukların altı pişik olduğunda duayla çizik atılır. Nazardan korunmak için nazar duaları okunur, kurşun dökülür. Göze kıymık girmesi ya da batması olduğunda hasta köyün yaşlılarına götürülürdü. Tükürükle ıslatılan tülbent parçasıyla göz silinir sonra gözün içi temizle bir, batan kıymık çıkarılırmış.
Yağmur Duası: Köy içinde bulunan çayırlık alanda Hatip denilen hocanın eşliğinde ellerin içi ve parmakları yere bakacak şekilde tutularak yağmur duası yapılır.
Dil-Lisan:
- Beyit söylemek. (Türkü söylemek – Bayat) – “He bule beyit sulelerdi. Bilmem olum, ben bişe bilem.”
- Bıyık çıkarmak (Sebzelerin uçlarının uzaması – Bayat) – “Yalık domatizi, tepeleri böle bıyık çıkarıo.”
- Duragalmak (Yorulmak – Bayat) – “Biz burada otururuz yavrum, yaşlıyız atık oturuyoz, duragalayoz, kimsele de yok.”
- Aşıracı Abartılı söz söyleyen (Bayat)
- Bükme Ekmek, tahıl unundan yapılmış hamurun fırında, sacda veya tandırda pişirilmesiyle yapılan yiyecek (Bayat)
- Çalkamak Çalkalamak (Bayat)
- Çekişmek Tartışmak (Bayat)
- Çıkıtmak Çıkartmak (Bayat)
- Çotuk Esmer, siyaha çalan koyu buğday rengi (Bayat)
- Efenekli Huzursuz, tedirgin (Bayat)
- Feşmanca Herhangi biri (Bayat)
- Gecikli Uyuzlu (Bayat)
- Hayân Hain (Bayat)
- Irıpçı Dedekoducu (Bayat)
- Izza Bir tahıl türü (Bayat) hē kimisi ızzadan yapardı
- İncellek İnce, dar ve kalınlığı az olan (Bayat)
- Mıgır Cimri, az harcayan (Bayat)
- Sinecen Güvensiz, baskı altında kalan (Bayat)
- Sömek Yuvarlanmış hamur (Bayat)
Bilmeceler:
Altın | Sarıdır safran gibi, okunur Kur’an gibi, ya bunu bileceksin, ya bu gece öleceksin |
Anahtar | Nar narladı, nar duvara fırladı |
Baca | Dik kara oluk, tepesi aşağı |
Damla | Bir kuşum var, elsiz ayaksız kuyu kazar. |
Güneş | Çalının içine çıtırdamadan girer. |
İğde | Kırmızı yastık, İçine un bastık |
Kaplumbağa | Altı tahta, Üstü tahta, İçinde bir Kara softa (Sultan salta). |
Karpuz | Allah yapar yapısını, İnsan açar kapısını |
Kestane | Tencere kaynar, kara büzük oynar |
Keşir | Yer altında kızıl çivi |
Kırlangıç Yuvası | Kara kaşık, duvara yapışık |
Kilit | Kara tavuk, karnı yarık |
Kulak | Yarım kaşık, duvara yapışık |
Kulak | Yaylım kayada kalbur asılı |
Mezar | Yer altında kilitli sandık |
Nohut | Et gibi burnu var, küp gibi karnı var |
Sel | Dağdan gelir, Taştan gelir, Bir kükremiş, Arslan gelir. |
Terazi | Karşıda kadı oturur, biri kalkar, biri oturur |
Ustura | Yaylım kayada tay otlar |
Yarasa | İndim merdivenin yarısına, Baktım ayın sarısına, şu kuşların içinde bir kuş var, meme verir yavrusuna |
Bayat Köyü Aile Adları
Acar Aşıracı Avara Bagaz Cıbır Cıdavı Çıfıt Çotuk Çuvak Efenekli Gabalak Gecikli Gıncır Gındamlı | Gırıdak Gicikli Göde Hayân Hıra Irıpçı İncellik İzga Kelebekli Mığır Saduna Sanrı Santır Sayık | Sinecen Şapdır Şaşkın Şimerik Teccal Tetik Tılık Tırıl Tırkaflı Yavız Zangır |
Milli Mücadele Yıllarında Bayat:
Bilecik ve civarını işgal eden Yunanlılara karşı Geyve- Ali Fuat Paşa’da kurulan Gök bayrak Milis Kuvvetleri, Yunanı Sakarya’dan geçirmeyip buranın işgalden kurtarılmasını önlemek için Gölpazarı’nı sığınak olarak kullanmışlardır. Bayat Köyünden Halitlerin İbrahim Öztürk, Geyve’de askerlik yaparken Kurtuluş savaşımızın ünlü komutanlarından Deli Halit Paşa’ya Geyve’den Söğüt’ün Yakacık (Esiri) Köyüne kadar rehberlik etmişti”.
Şehitler
Memleketi | Adı | Baba Adı | Lakabı | Şehit Olduğu Savaş |
Bayat | Hasan | Mehmet | Çavuşlardan | Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) |
Bayat | İsmail | Mehmet | Koca Osmanlardan | Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) |
Bayat | Mustafa | – | Sadullahoğullarından | Çanakkale Savaşı |
Bayat Eski Cami
Bayat köyünde bulunan eski camiidir. Camii eğimli arazi üzerine 8.50 x 12 m ölçülerinde dikdörtgen planlı olarak yapılmıştır. Camiye kuzey tarafındaki sonradan eklenmiş olan ve çift taraflı merdivenle çıkılan son cemaat yerinden girilmektedir. Son cemaat mahalli iki bölümlü olup çimento ve tuğla malzeme kullanılarak yapılmıştır. Cami beden duvarları ortalama 80 cm kalınlığında moloztaş malzeme iç kısımlarındaki hatıl ve dikmelerle desteklenmiştir. Camiinin üst örtüsü kırma çatı olup üzeri Marsilya kiremitle kapatılmıştır. İçeride harim kısmına üç kemerle açılan kadınlar mahfilinde ahşap taşıyıcılar kullanılmıştır. Bu kısmın üzeri ahşap kafesli tavan olması gerekirken sunta ile kapatılmıştır. Harim kısmının üst örtüsü en dışta sekizgen, ortaya doğru daralan 4 basamaklı birbiri içine çapraz bir şekilde yerleştirilmiş kareler, göbekte çiçek motifi dışa doğru genişleyen baklava dilimleri ile verilmeye çalışılmış. Camii içinde aydınlatma doğu ve batı beden duvarları üzerinde 2 sıra halinde üstte 4 altta 3 olmak üzere 7, güneyde ise üstte 2 pencere açıklığı ile sağlanmıştır.
İç kısımdaki sonradan yapılmış beton sıvanın dökülen kısımlarında yapılan gözlemde aslının çamur sıva olduğu görülmektedir. Yapının iç kısmında mihrabın sağında minber, solunda kürsü yer almakta olup, bunlar ahşaptan yapılmıştır. Üzerlerinde herhangi bir yazı ve süsleme de yoktur, İç kısımda hiçbir süslemeye rastlanmamıştır. Ancak üst pencere aralarında madalyonlar içinde Arapça harflerle Allah, Muhammet, Ali, Ömer, Ebubekir, Osman yazıları okunmaktadır. Köyde yapılan araştırmalara göre yapım kuzey batı köşesinde ahşap bir minaresi varmış ancak şu anda yerinde betonarme bir minare yükselmektedir. Bayat köyü cami 05.12.2008-3320 tescil kararı ile Truzim Bakanlığı kültür envanterinde yer almaktadır.
Hasan TAŞÇI
Araştırmacı Yazar
31 Temmuz 2022
Not: Fotoğraflar Bayat Köyü Sosyal Medya hesabından alınmıştır.