Gölpazarı’na neden gitmeliyim?
Kaldığım köy evinin penceresinden bakarken gökyüzüne
Gökyüzü saklanmıştı doğanın en yeşiline
Sadece kuş sesleri vardı bütün gece
Onlar yorulmadı kendi şarkılarını söylerken
Uzak yakın daldan dala atlaşırken
Ben dinlemekten bıkmadım o muhteşem sesleri
Olduğum yerde kendimce sağdan sola dönerken.
Seher AKSOY – 28.05.2022/Aktaş Köyü
Çok yakın bir zamanda minik bir konser vermek amacıyla Gölpazarı’nda bulunan değerli bir sanatçımızın konakladığı bir köy evinde kaleme aldığı bu dizeler, “Gölpazarı’na neden gitmeliyim?” sorusuna verilebilecek cevabı çok güzel anlatıyor. Öyle değil mi?
Belirli bir yaş seviyesine gelmiş her insan geçmişine özlem duyar ve geçmişinde yaşadıkları güzellikleri son bir kez de olsa tekrar yaşamayı arzu eder. Merdiven basamaklarını yukarı doğru çıktığımız her saniye çocukluk anılarımız gözlerimizin önüne serilir. Doğamız gereği çocukluğumuza dönme arzusu bir kat daha artar. Fakat içinde bulunduğumuz boğucu şehir hayatı ve bunaltıcı yaşam kargaşası bu arzumuzu engelleyecektir.
Gölpazarı; tabiat ananın kendisine hediye ettiği üç farklı mevsimi aynı anda yaşayan Anadolu’nun ender bölgelerimizden sadece biridir. Sakarya Nehri’nin ardına saklı dört büyük kente nefes mesafesi kadar yakın bir bölgede bulunan el değmemiş bu bakir topraklar özlemini duyduğunuz çocukluk hayallerinize tekrar dönmeniz için size bir fırsat sunuyor.
Gölpazarı’na neden gitmeliyim?
Mayıs aylarında kısa süreli de olsa düğün bayram yapan Şakayık çiçeklerinin kına şölenlerine katılmak için Gölpazarı’na gelmelisiniz.
Yol boylarında şakayıklara nispet edercesine öbek öbek açan sarı eşarplarını giymiş köyümün utangaç yeşil şalvarlı genç kızları kantaron çiçeklerinin büyüsünü izlemek için Gölpazarı’na gelmelisiniz.
Çımışkı köyünde yetişen Anadolu’muzun en güzel kirazlarını dalından kendi ellerinizle koparmak, Büyük Belen yaylasında cevizin, Karaahmetler köyünde yetişen karpuzun, Bedi köyünde ağzınızdan kaybolmayacak kavruk beylerce üzümünün tadını damaklarınızda hissetmek, Kurşunlu köyünde kına gecelerine katılmak için Gölpazarı’na gelmelisiniz
Dağlarında bin bir çeşidi bulunan akçamantar, sümüklüce, kanlıca, türüf (dombalak), söbelen, karakulak gibi doğa da hoyratça yetişen mantar çeşitleri ile ahlat, alıç, kızılcık, muşmula, yabani şeftali (Til tombak), övez, kuş burnu (İt burmu, Öküz gözü), böğürtlen (Orman Üzümü) vs. gibi doğanın hediye ettiği orman meyvelerinin tadına bakmak için Gölpazarı’na gelmelisiniz.
Bölgenin yüzde 65’ini kaplayan iğne yapraklı orman ve çiğdem benzeri endemik bitki türlerinin denizinde kulaç atarak doğa ananın kokusunu derin derin ciğerlerinize çekmek için Gölpazarı’na gelmelisiniz.
Gölpazarı’na neden gitmelisiniz?
“Bölge çok zengin ve
Araştırılmaya değer bir hazinedir.”
Prof. Dr. İ. Kılıç KÖKTEN
MÖ. 3000’li yıllara kadar tarihlenmiş araştırılmayı ve gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen 8 adet höyüğü, “Kapılı Kaya” – “Kapu Kaya” kaya mezarları ile yörenin tamamına dağılmış antik çağ mezar alanları ile tarihçileri ve tarih severlerin ziyaretini bekleyen kasaba, Gölpazarı.
- 82 yıllar, Kudüs’e giden Romalı hacıların izlerini takip edecek, tarih kokan toprak yollarında yürüyeceksiniz. Etrafınızı saran yeşil ve sarı renk denizinin ortasından geçecek, terk edilmiş köylerde ki yıkılmış kerpiç evlerin çökmüş sundurmalarına bakarak çocukluğunuzda dinlediğiniz söylenceleri hatırlayacaksınız. Antik çağda yaşanan tarihi yolculuğa ortak olmak için Gölpazarı’na gelmelisiniz.
Gölpazarı’na neden gitmelisiniz?
Göl beyi Mihal, idi ol vakt meğer
Geldi Atman Bey önünde kodı ser
Dinim üzre, ger kor isen sen beni
Alıvirem sana İznik şarını….
Hacı Bektaş-ı Veli
Ertuğrul Gazi oğlu Kara Osman’ın silah arkadaşı Abdullah Köse Mihal Gazi ile birlikte yaylalarında at koşturduğu topraklarda gezeceksiniz. Osman Gazi tarafından “Akçeoba” namı ile kurulan Gölpazarı’nda bir İmparatorluğun kuruluşunun ilk seslerini işitmek için Gölpazarı’na gelmelisiniz.
Köse Mihal torunu Mihal Gazi tarafından inşa edilen “Taşhan olarak da bilinen eski adı ile “Kervanlı Durak Yeri”nde Mihal Gazi Han’a selam edeceksiniz. Mimari kıymetinden ziyade 54 basamaklı bir minaresi bulunan Mihal Gazi Cami’sinde sabah namazını eda edecek, tarihe tanıklık edeceksiniz.
Gölpazarı’na neden gitmelisiniz?
Gölpazarı’nın uzun olur urganı
Nuri Hoca Bileciğin kurbanı
Mehmet Nuri Bileciğin kurbanı
Git oğlum git sakın dönme sen geri
Perişan olsun düşmanın askeri
Perişan olsun düşmanın askeri
Bilecik Türküsü
Milli Mücadele yıllarında Sarı Efe, Deli Halit Paşa olup Yunan işgaline direnen 65’lik ihtiyarların düşmanla göğüs göğse savaş verdikleri topraklarda gezineceksiniz. Yunan ordusunun zulmünden kaçan çevre il ve ilçelerden gelen insanları bağrınıza basıp ekmeğinizi paylaşacaksınız. Kuvayi milliye olup cepheden gelen yaralıların seslerini Taşhan’ın duvarlarında duyacaksınız. İstanbul’dan gönderilen cephanenin bir kulpundan tutup Ankara’ya, Mustafa Kemal’e ulaştıracaksınız. Kurtuluşa giden yolda kâh Celal Bayar’ı misafir edecek kâh Bilecik Müftüsü Mehmed Nuri Efendi olup Eğmedek tepesinde düşmanı gözetleyecek, düşman ayağı değmemiş topraklar üzerinde her daim kendinizi güvende hissedeceksiniz. Ertuğrul Alayı ile bir olup düşmana bir hançer de siz vuracaksınız.
Gölpazarı’na neden gitmelisiniz?
Horhor akar suyumuz
Sevip sevip ayrılmak
Yokdur bölge huyumuz
Gölpazarı çeşmesi
Aman on beş kurnalı
Benim bir sevdiğim var
Aman saçı burma burmalı.
Türkülere, manilere konu olmuş, “Horhor suyundan içmeyenin gönlü bizden değildir.” sözü ile gönüllere taht kurmuş Horhor çeşmesinden akan 33 kurnasından avuçlarınızla kana kana su içeceksiniz.
Gölpazarı’na neden GELMELİSİNİZ?
Halk Oyunları, kına geceleri, seyirlik orta oyunları, bilmeceleri, manileşme kültürüyle, özünü kaybetmemiş kendine özgü halk kültürüyle her daim hayalini kurduğunuz çocukluk anılarınıza tekrar dönmenin en yakın erişim vasıtasıdır Gölpazarı.
Gölpazarı’nı ziyaret ettiğinizde Romalı Hacıların geçtiği yollarda, Kara Osman’ın at koşturduğu yaylaklarda, milli mücadeleye katılan atlı süvarilerin konakladığı Taşhan’da, tarihi kerpiç evli terk edilmiş köyler de gezecek, geçmiş tarihin izlerini bulacak, merdiven basamaklarınızda bir maşrapa su içimi duraksayacaksınız.
Haftanın yorgunluğunu atmak için planlarınızda bir kez olsun değişiklik yapın ve bir nefes uzaklığınızda ki el değmemiş bu bakir topraklara gelerek bu kadim Anadolu kasabasını ziyaret edin. Kazanan siz olacaksınız.
Hasan TAŞCI
Araştırmacı Yazar
Gölpazarı – 1.06.2022