Berat Kandili (Arapça: ليلة منتصف شعبان , Şaban’ın yarısı), İslam dininde kutsal kabul edilen gecelerden biridir. Şaban ayının 15. gecesi, Berat gecesidir. 16. yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğu’nda II. Selim’den itibaren minarelerde kandil yakılmasıyla kandil adını almıştır.
Berat (Berâet), Arapçada ”temize çıkma” anlamına gelir. İslam inancına göre bu gecenin bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle Mübarek Gece, günahların affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle Berat Gecesi ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de Rahmet Gecesi gibi adlar da verilmiştir.
Bir kısım Müslümanlar, bu geceyi ibadetle geçirmenin pek çok sevabı ve feyzi olduğuna inanır. Bu konuda Hz. Muhammed (s.a.v)’in bu hususta bir hadidi şerifi vardır.
Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünde (kandilden sonraki gün) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah-u Teâlâ, o andan fecir oluncaya kadar: “Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir belâ ile) müptelâ olan yok mu, ona kurtuluş vereyim.” buyurur. (İbn Mâce)
Gölpazarı Berat Kandilini Camilerde icra etti. Çarşı Camisinde İlçe Müftüsü İbrahim KÖÇ bu mübarek gecede Kuran okudu ve vaaz verdi. Vatandaşların Camilere akın ederek gelmekte olan Mübarek Ramazan ayının tüm insanlığa hayırlar getirmesi için dualar ettiler. Duaların ardından Müftü İbrahim KÖÇ yatsı namazını kıldırdı.